Gece yanığı olarak da bilinen Zona hastalığı, ağrılı bir döküntüye neden olan virüs kaynaklı bir enfeksiyondur. Zona, suçiçeğine neden olan aynı virüs varicella-zoster virüsünden kaynaklanır. Su çiçeği geçirdikten sonra, bu virüs omuriliğinizin ve beyninizin yakınındaki sinir dokusunda pasif olarak uykuda kalır ve daha sonra aynı virüs zona olarak yeniden aktif hale gelebilir.
Zona hastalığı, hayatı tehdit edebilecek bir durum olmasa da çok acı verici olabilir. Zona aşıları zona riskini azaltmaya yardımcı olabilir, ancak aşı olmadıysanız veya aşılı olduğunuz halde zonaya yakalanmadıysanız, erken tedavi zona enfeksiyonu süresini kısaltmaya ve komplikasyon olasılığını azaltmaya yardımcı olabilir.
- Zona hastalığı neden olur?
- Zona hastalığı bulaşıcı mıdır?
- Zona açısından kimler risk altındadır?
- Zona hastalığı belirtileri nelerdir?
- Zona hastalığında ne zaman doktora görünmeli?
- Zona hastalığı nasıl teşhis edilir?
- Zona hastalığı nasıl tedavi edilir?
- Zona hastalığı evde nasıl geçer?
- Zona hastalığına İbrahim Saraçoğlu’nun bitkisel çözümü
- Zona hastalığı önlenebilir mi?
- Suçiçeği aşısı
- Zona aşısı
- Zona hastalığının potansiyel komplikasyonları nelerdir?
- Zona hastalığı
- Zona Hastalığı Nedenleri
- Zona Hastalığı Belirtileri
- Gebelikte Zona Hastalığı
- Zona Hastalığı Komplikasyonları
- Zona Hastalığı Tedavisi
- Zona Hastalığını Önleme
- Zona Belirtileri ve Tedavisi
- Zona Hastalığı Doğal Tedavisi
- Halk arasında gece yanığı olarak da bilinen ve şiddetli ağrılara yol açan zona hakkında merak edilenleri haberimizde bulabilirsiniz… Zona nedir? Zona hastalığının nedenleri, belirtileri ve tedavisi…
- Bazı virüsler hem çocuklukta hem de yetişkinlik döneminde sizi hasta edebilir. Bu virüslerinden biri olan varisella zoster, çocukluk döneminde suçiçeğine neden olurken yetişkinlikte herper zoster, yani zona hastalığına yol açar. Peki Zona hastalığı nedir? Zona hastalığının nedenleri, belirtileri ve tedavisi… Merak ettiğiniz her şey haberimizde…
- Zona Hastalığı Nedir?
- Zona Hastalığının Nedenleri Nelerdir?
- Zona Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
- Zona Bulaşıcı mıdır?
- Zona Hastalığından Korunma Yolları Nelerdir?
- Zona Hastalığının Tedavisi Nedir?
Zona hastalığı neden olur?
Zona (gece yanığı), suçiçeğine neden olan aynı virüs olan varicella-zoster virüsünden kaynaklanır. Su çiçeği geçiren herkes zona geliştirebilir. Suçiçeği iyileştikten sonra, virüs sinir sistemine girebilir ve yıllarca uykuda kalabilir. Daha sonra özellikle bağışıklık sisteminin zayıfladığı bir zamanda cildinize giden sinir yolları boyunca yeniden aktif hale gelebilir ve zona üretebilir.
Daha nadir olmakla birlikte, zona çocuklarda veya bebeklerde bir suçiçeği vakası varken ortaya çıkabilir. Ayrıca, örneğin AIDS’li veya kemoterapi görmüş kişilerde, yani bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde meydana gelen zona hastalığının vücudun birden fazla bölümüne yayılması da mümkündür.
Zona hastalığı bulaşıcı mıdır?
Zona hastalığı (gece yanığı) olan bir kişi, varicella-zoster virüsünü su çiçeği bağışıklığı olmayan herkese bulaştırabilir. Bu genellikle zona döküntülerinin açık yaralarıyla doğrudan temas yoluyla oluşur. Zona ile enfekte olduktan sonra kişi genellikle zona değil, su çiçeği geliştirir.
Su çiçeği bazı insanlar için tehlikeli olabilir. Zona kabarcıklarınız iyice irileşene kadar bulaşıcısınız demektir ve henüz su çiçeği geçirmemiş veya su çiçeği aşısı olmamış, özellikle zayıf bağışıklık sistemi olan hamile kadınlar ve yeni doğanlar bebeklerle fiziksel temastan kaçınmalısınız.
Zona açısından kimler risk altındadır?
Su çiçeği geçiren herkes zona (gece yanığı) geliştirebilir. Ayrıca, aşağıdakilere faktörlere sahip insanlar da zona açısından risk altındadır.
Zona geliştirme riskinizi artırabilecek faktörler şunlardır:
- 50 yaşından büyük olmak:
Zona, 50 yaşından büyük kişilerde diğerlerine göre daha yaygın görülür ve risk yaşla birlikte artar. Bazı uzmanlar, 80 yaş ve üstü insanların yarısının zona geçireceğini tahmin etmektedir. - Bazı hastalıklara sahip olmak:
HIV/AIDS ve kanser gibi bağışıklık sisteminizi zayıflatan hastalıklar zona riskinizi artırabilir. - Kanser tedavisi görmek:
Radyasyon veya kemoterapi hastalıklara karşı direncinizi azaltabilir ve zona tetikleyebilir. - Bazı ilaçlar almak: Nakledilen organların reddedilmesini önlemek için tasarlanmış ilaçlar, prednizon gibi steroidlerin uzun süreli kullanımı gibi bazı ilaç kullanımları zona riskinizi artırabilir.
Zona hastalığı belirtileri nelerdir?
Başlangıçta zona, göğsün sadece bir tarafında veya vücudunuzun küçük bir bölgesinde sıvı içeren, dokunmaya karşı duyarlı ve ağrılı birkaç küçük kabarcıkların görünümü ile tanımlanabilir.
Diğer zona belirtileri şunları içerir:
- Kabarcıkların göründüğü yerde karıncalanma ve kaşıntı
- Cildin kızarıklığı ve şişmesi
- Genel halsizlik ve yorgunluk hissi
- Bazı durumlarda baş ağrısı ve ateş
- Kabarcıklar kuruduktan sonra ciltte küçük yaraların oluşması
Kabarcıklar genellikle 3 gün sonra ortaya çıkar ve patladığında berrak bir sıvı bırakır. Sonuç olarak bakteriyel enfeksiyon riskini de artırır. Zona kabarcıkları ortalama 10 gün sürer, ancak bazı durumlarda 21 güne kadar da sürebilir. Böyle bir durumda en uygun tedavinin başlayabilmesi için doktorunuza başvurmak önemlidir.
Zona hastalığında ne zaman doktora görünmeli?
Zona (gece yanığı) hastalığından şüpheleniyorsanız derhal doktorunuza başvurmalısınız, özellikle aşağıdaki durumlarda:
- Ağrı ve döküntü gözün yakınında görülürse (tedavi edilmezse, bu enfeksiyon kalıcı göz hasarına yol açabilir)
- 60 yaşında veya daha büyükseniz (bu komplikasyon riskinizi önemli ölçüde artırır)
- Siz veya ailenizden birinin bağışıklık sistemi zayıfsa (kanser, ilaçlar veya kronik hastalık nedeniyle)
- Döküntü yayılıyor ve aynı zamanda ağrı yapıyorsa
Zona hastalığı nasıl teşhis edilir?
Zona (gece yanığı) genellikle görünür olan döküntü ve kabarcıklarla birlikte vücudunuzun bir tarafındaki ağrı gibi semptomlara dayanarak teşhis edilir. Doktorunuz ayrıca laboratuvarda incelenmesi açısından bir doku örneği alabilir. Laboratuvarda bir dokunun incelenmesinin tıbbi ismi biyopsidir.
Zona hastalığı nasıl tedavi edilir?
Zona hastalığını (gece yanığı) tedavi etmek için aşağıdakiler gibi antiviral ilaçlar iyileşmeyi hızlandırabilir ve komplikasyon riskinizi azaltabilir.
- Asiklovir
- Valacyclovir
Zona şiddetli ağrıya neden olabilir, bu nedenle doktorunuz aşağıdakileri de reçete edebilir:
- Kapsaisin topikal yaması
- Gabapentin gibi antikonvülzanlar
- Amitriptilin gibi trisiklik antidepresanlar
- Krem, jel, sprey veya cilt yaması yoluyla verilen lidokain gibi uyuşturucu maddeler
- Kodein gibi narkotik ilaçlar
- Kortikosteroidler ve lokal anestezikler içeren bir enjeksiyon
Zona genellikle iki ila altı hafta sürer. Çoğu insan sadece bir kez zonaya yakalanır, ancak iki veya daha fazla kez de bu hastalığa yakalanmak da mümkündür.
Unutmayın, hangi ilacı ne şekilde alacağınıza doktorunuz karar verecektir.
Zona hastalığı evde nasıl geçer?
Tedavi sırasında, doktorunuz tarafından belirtilen tedavinin yerini almasalar da iyileşmeyi hızlandırmak için bazı ev ilaçları kullanmak da mümkündür. Bu konuda bazı seçenekler dulavratotu çayı veya böğürtlen yapraklarıdır. Bu çayları hazırlamak için aşağıdaki talimatları izleyebilirsiniz.
İhtiyacın olacak şeyler:
- 1 yemek kaşığı kıyılmış dut veya dulavratotu yaprağı
- 1 su bardağı kaynar su
- Malzemeleri bir tencereye ekleyin,
- 3 ila 5 dakika kaynatın,
- Ardından kapağını örtün ve soğumaya bırakın,
- Ilımaya başladığında süzün,
- Daha sonra bunu gazlı bez yardımıyla günde 1 veya 2 kez uygulayın,
- Her uygulamada her zaman yeni bir gazlı bez kullanarak doğrudan yaraya uygulayın.
Zona hastalığına İbrahim Saraçoğlu’nun bitkisel çözümü
Zona hastalığı önlenebilir mi?
İki aşı zona (gece yanığı) hastalığını önlemeye yardımcı olabilir. Bunlar su çiçeği aşısı ve zona aşısıdır.
Suçiçeği aşısı
Su çiçeği aşısı, suçiçeğini önlemek için rutin bir çocukluk aşısı haline gelmiştir. Aşı, hiç suçiçeği geçirmemiş yetişkinler için de önerilir. Her ne kadar aşı su çiçeği veya zonaya yakalanmamanızı garanti etmese de, komplikasyon riskinizi azaltabilir ve hastalığın şiddetini azaltabilir.
Zona aşısı
Zona aşısı olmak isteyenlerin iki seçeneği vardır: Zostavax ve Shingrix. 2006 yılında Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanan Zostavax‘ın yaklaşık beş yıldır zonaya karşı koruma sağladığı gösterilmiştir. Bu aşı, genellikle üst kolda tek bir enjeksiyon olarak yapılan bir aşıdır.
Shingrix 2017 yılında FDA tarafından onaylandı ve Zostavax’a bir alternatiftir. Araştırmalar Shingrix’in beş yıldan fazla zonalara karşı koruma sağladığını göstermektedir. Shingrix, bir virüs bileşeninden yapılmış, cansız bir aşıdır ve dozlar arasında iki ila altı ay olmak üzere iki dozda verilir.
Shingrix, daha önce Zostavax almış olanlar da dahil olmak üzere 50 yaş ve üstü insanlar için onaylanmış ve tavsiye edilmiştir. Zostavax 60 yaşına kadar önerilmez. Her iki zona aşısının en yaygın yan etkileri kızarıklık, ağrı, hassasiyet, enjeksiyon bölgesinde şişme, kaşıntı ve baş ağrılarıdır.
Su çiçeği aşısında olduğu gibi, zona aşısı da zona bulaşmayacağını garanti etmez. Ancak bu aşı muhtemelen hastalığın seyrini ve şiddetini azaltacak ve postherpetik nevralji gibi çeşitli sağlık sorunları riskinizi azaltacaktır.
Zona aşısı sadece önleme stratejisi olarak kullanılır. Aşıda, şu anda hastalığı olan insanları tedavi etmek amaçlanmamıştır. Hangi seçeneğin sizin için doğru olduğu konusunda doktorunuzla konuşmalısınız.
Zona hastalığının potansiyel komplikasyonları nelerdir?
Zona (gece yanığı) komplikasyonları şunları içerebilir:
- Postherpetik nevralji:
Bazı insanlarda kabarcıklar iyileştikten çok sonra bile zona ağrısı devam edebilir. Bu durum postherpetik nevralji olarak bilinir ve hasarlı sinir lifleri cildinizden beyninize karışık ve abartılı ağrı mesajları gönderdiğinde ortaya çıkar. - Görme kaybı:
Göz içindeki veya çevresindeki zona (oftalmik zona) görme kaybına neden olabilecek ağrılı göz enfeksiyonlarına neden olabilir. - Nörolojik problemler:
Hangi sinirlerin etkilendiğine bağlı olarak, zona beynin iltihaplanmasına (ensefalit), yüz felci, işitme veya denge sorunlarına neden olabilir. - Cilt enfeksiyonları:
Zona kabarcıkları uygun şekilde tedavi edilmezse, bakteriyel cilt enfeksiyonları gelişebilir.
Zona hastalığı
YASAL UYARI! Sitemizde bulunan yazılar tamamen ön bilgi amaçlıdır ve herhangi bir yönlendirme, tavsiye taşımamaktadır. Hiçbir ilacı, tedaviyi ya da sağlığınızla ilgili herhangi bir şeyi, doktorunuzdan habersiz uygulamamalısınız. Bu konuda tüm sorumluluk ziyaretçiye aittir.
Zona hastalığı, tek başına kapsamlı bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Genellikle yaşı ilerlemiş bireylerde görülen bu hastalığın bulaşma riski de son derece yüksek olarak bilinmektedir.
Zona hastalığı, ciddi bir deri hastalığı olarak kabul edilmektedir. Hastalığın bir diğer adı gece yanığı olarak bilinmektedir. Hastalık ilk başta kızarıklıklar ile başlayıp daha sonrasında bu kızarıklıkların içleri sıvı dolu ve kişinin canını yakan keseciklere dönüşmesi ile devam etmektedir. Yaşlı bireylerde daha sık görülen bu hastalığın bulaşıcılık riski de oldukça yüksektir. Hastalık, daha önceden su çiçeği geçirmiş ve bağışıklık sistemi zayıflamış olan bireylerde görülmektedir. Bu sebep ile yaş faktörü oldukça büyük bir önem taşımaktadır.
Hastalık bulaşıcı olsa da her bireye bulaşma ihtimali yoktur. Hastalığın bir kişiden diğer bir kişiye bulaşması için bazı şartların sağlanıyor olması gerekmektedir. Daha önceden su çiçeği geçirmiş, yaşını almış ve belli bir bağışıklık sistem gücüne sahip olan bireylere hastalığın bulaşma ihtimali yoktur. Fakat, kişi daha önceden su çiçeği geçirmemiş ise ve bağışıklık sistemi yeterince güçlü değil ise, hastalığı taşıyan bir bireyden bulaşması oldukça yüksek bir olasılıktır. Hastalık, temas ve hava yolu ile bulaşabilmektedir. Dolayısı ile bu hastalığı taşıyan bireylerin soludukları hava ve bu bireyler ile geçilecek tensel temas, kişinin kendisi için büyük bir risk taşıyabilir. Hastalık, ilk başta su çiçeği olarak bulaşmaktadır. Zona hastalığının bulaşma riski olan kişileri şu şekilde sıralayabiliriz;
- Yaşlılar,
- Daha önceden su çiçeği geçirmemiş bireyler,
- Yeni doğan bebekler,
- Bağışıklık sistemi zayıf bireyler
Zona, herhangi bir müdahale yapılmadan geçebilir. Hastalığın tedavi edilmesi veya özellikle bir ilaç uygulanması gerekmez. Şayet durum, bebeklerde veya hamilelerde görülüyor ise bir tedavi uygulamak çok daha doğru olur.
Tedavilerdeki asıl amaç kişinin acı çekmemesini ve ağrılarından kurtulmasını sağlamaktır. Zona hastalığı, kişide kaşıntı, ağrı ve acı yapabilmektedir. Dolayısı ile hastalık sahibine çeşitli ilaç veya kremler kullandırarak bu dönemi daha sancısız bir şekilde atlatması sağlanabilir.
Zona hastalığı pek çok farklı duruma bağlı olarak pek çok farklı bireyde görülebilmektedir. Bunları şu şekilde sınıflandırabiliriz;
- Yaşlılar,
- Yoğun stres ortamındaki bireyler,
- Lösemi hastaları,
- Lenfoma Hastaları,
- Bağışıklık sistemi zayıf bireyler,
- İmmün sistemini zorlayan çeşitli ilaçları kullanan bireylerde.
Bağışıklık sistemi, pek çok hastalık için büyük bir önem taşımaktadır. Bağışıklık sistemi güçsüzleştiği veya zarar gördüğü zaman, pek çok diğer hastalık için bir fırsat ortamı oluşmaktadır. Özellikle direkt olarak kişinin bağışıklık sistemine saldıran hastalıklar sonucunda bu tip rahatsızlıklar yaşanmaktadır.
Zona hastalığı, kişiye bulaştıktan sonra çeşitli bulgular meydana gelir. Bulgulardan en önemlisi ilk günlerde hastanın cildinin belli bir noktasında yanma veya batma hissi ile karşılaşmasıdır. Daha sonraki aşamada (yaklaşık 7 gün içerisinde) hastanın şikayeti olan bölgede kızarıklıklar meydana gelmeye başlar. Daha sonrasında bu bölgede döküntü oluşumu görülür. Ardından bu şikayetin biraz daha yayıldığını ve hastayı daha çok rahatsız etmeye başladığı görülür. Daha sonraki aşama ise bu kızarıklık ve döküntülerin içlerinin su ile dolması ve dışarıdan bakıldığında iltihaplı bir yara görünümüne bürünmesidir. Bu iltihaplı görünümün oluşmasının ardından, bölge kuru ve döküntü şekilde temizlenir. Bu durum yaklaşık olarak 3 haftalık bir süreci kapsayabilir.
Zaman zaman istisnai durumlar ile karşılaşılabilmektedir. Bazı hastalarda, hastalık herhangi bir döküntü meydana gelmeden oluşur. Bu durumda hastaya teşhis konması da son derece zorlaşır.
Zona hastalığında, kızarıklıklar vücudun çeşitli bölgelerine yayılmazlar. Sadece bulundukları bölgede genişleme gösterirler. Bu durum zona hastalığı için tipik bir durumdur. Hastalık bebeklere geçtiğinde daha tehlikeli olabilmektedir. Durumun tedavi edilmesi son derece büyük önem taşımaktadır. Hastalık sonrasında genellikle herhangi bir iz kalmaz. Fakat kişi, rahatsızlığı çok ağır ve sancılı geçirmiş ise vücudunda iz kalma olasılığı da oluşmuş olur. Aynı zamanda kişi, yaranın enfekte olmamasına özen göstermelidir. Aksi takdirde daha sonrasında iz kalabilmektedir.
Zona hastalığı, hava veya tensel temas yolu ile bulaşabilmektedir. Dolayısı ile zona hastalığı cinsel yol ile de kişiden kişiye geçebilir. Bu durumlara son derece dikkat edilmeli ve sağlık durumları göz ardı edilmemelidir.
Hastalık, viral bir hastalık olduğundan dolayı antiviral kremler, hastalığın tedavisi için kullanılabilmektedir. Aynı zamanda virüsün vücutta gelişiminin engellenmesi adına da çeşitli tabletler kullanılabilir. Tedavi süreci hastalığın en acısız bir şekilde atlatılmasını sağlamaktadır.
Zona hastalığı su çiçeği benzeri olan bir hastalık olarak kişilerde ilerleyen yaşlarda meydana gelen ağrılı ve kaşıntılı bir hastalıktır. Tedavi edilmemesi durumunda ciddi komplikasyonlar görülür.
Küçük yaşta varicella zoster adlı suçiçeği geçiren kişilerin sinirlerine yerleşen virüs nedeniyle hastanın genellikle 60’lı yaşlara gelmesi durumunda herpes zoster virüsü olarak zona hastalığı görülmektedir. Hastaların zona nedir diye bir soru gelmektedir. Bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucunda hastalığın oluşması söz konusu olacaktır. Sinir ucu ya da beyin altında bulunan sinirlere yerleşmesi sonucunda zona hastalığının oluşması söz konusu olur. Karakterize bir hastalık olmaktadır. Viral enfeksiyon sonucunda ağrının oluşacağı ve yanma ile birlikte başlayacaktır. Daha sonrasında ise kırmızı deri döküntülerinin oluşmasına neden olur. Zona vücudun bütün bölgelerinde görülebilecek bir hastalıkken daha çok nerelerde görüleceği merak edilmektedir. Sıklıkla gövde kısmı, boyun ya da yüz bölgesinde kemer tarzı ya da bant tarzında bir şeklinde görülecektir. Zona hastalığının iyileşme süresi 10 gün ile 28 gün arasında değişiklik göstermektedir. Zona her zaman için erken evreleri sırasında tedaviye başlanması sonucunda hastalık kontrol altına alacaktır.
Zona Hastalığı Nedenleri
Daha önceden suçiçeği geçirmiş olan hastaların sahip olduğu varicella zoster virüsü sonucunda ortaya çıkacak olan bir durumdur. Bu virüse daha çok suçiçeği aşısı yaptırmamış olan çocuklar ya da ergenlerde görülmektedir. Virüs sinir ucuna yerleşmesi sonucunda uzun bir süre burada sessiz bir şekilde kalacaktır. Yıllar içerisinde kişinin bağışıklık sisteminde zayıflama olması durumunda hastanın zona rahatsızlığını geçirecektir. Zona hastalığı sinir yollarında ilerleyecektir. Bu yüzden de sinirlerin olduğu bölgede görülmektedir. Virüs vücudun içerisinde sessiz bir şekilde durması sonucunda kişinin herhangi bir belirti yaşamadan yıllar boyunca virüs ile yaşaması söz konusu olacaktır. Hayatında suçiçeği geçirmiş olan kişilerin ilerleyen zaman dilimi içerisinde virüs herpes zoster dönüşecek ve bunun sonucunda da zona meydana gelir.
Zona hastalığının oluşmasında kişinin psikolojik durumu da son derece etkili olacaktır. Bu daha çok duysal bir travma geçirmesi sonucunda ya da stres sonucunda bağışıklık sistemi etkilenmesi ve kişinin sağlığının zarar görmesi sonucunda etkili olacaktır. Daha çok bir kere zona hastalığını yaşamakta olan kişilerde daha sonraki hayatlarında nadiren görülmektedir.
Zona Hastalığı Belirtileri
Zona hastalığının daha çok ilk görülen belirtileri arasında ağrı yanma ve yanma görülecektir. Ağrı vücudun bir tarafında olacağı gibi küçük lekeler şeklinde ya da yamalar şeklinde de görülecektir. Daha çok hastanın cilt bölgesinde kızarıklık olacaktır. Bununla birlikte şu belirtilerde sıklıkla görülür:
- Kırmızı lekeler;
- İçi sıvı dolu olan kabarcıklar;
- Döküntü;
- Kaşıntı;
- Yüksek ateş;Baş ağrısı;
- Yorgunluk;
- Güçsüzlük;
- Halsizlik.
Küçük yaşta su çiçeği geçirmiş olan her insanda görülme ihtimali fazla olmaktadır. Zona hastalığı her yaşta görüleceği gibi daha çok 60 yaş üzerinde olan kişilerde görülmesi ile bilinmektedir. Risk altında olan kişilerin HIV pozitif ya da AIDS gibi hastalıklara da sahip olması ile bilinmektedir. Kişinin kanser hastası sonucunda kemoterapi alması ya da radyasyon tedavisi görmesi sonucunda da ortaya çıkar.
Bu belirtiler daha çok insanların bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucunda ortaya çıkacak olan ya da steroid gibi ilaçlar tüketmekte olan kişilerde görülmesi ile bilinmektedir.
Gebelikte Zona Hastalığı
Hamilelik esnasında zona çok görülmese de nadiren bile olsa görülmektedir. Gebe kadınların çocukluk ya da ergenlik dönemi içerisinde su çiçeği hastalığı geçirmemesi sonucunda ve zona hastalığına sahip bir kişi ile temas etmesi sonucunda oluşabilir. Bu kişilerin aşı yaptırılmaması nedeniyle ve daha önceden suçiçeği geçirmemiş olması sonucunda meydana gelecek olan bir durum olacaktır. Hamilelik esnasında geçirilecek su çiçeği sorunu doğum esnasında kusurların oluşmasına da neden olacaktır. Bu durum hamilelik esnasında ilk aylarda gerçekleşmesi durumunda bayanlarda düşük riskinin oluşmasına neden olabilir. Ya da doğum kusuru olarak adlandırılan sorunların olmasına neden olabilir. Hamilelik esnasında ya da daha öncesinde su çiçeği aşırı yaptırmak çocuğu koruyacağı da unutulmamalıdır.
Hamilelik esnasında kadınların vücudunun herhangi bir bölümünde yukarıda yazmış olduğumuz belirtilerin görülmesi durumunda vakit kaybetmeden doktoruna danışması gerekmektedir. Gebelik esnasında anti viral ilaçlar kullanılması ya da antihistaminiklerin kullanılması sonucunda kişilerin kaşıntısı azalacak ve asetaminofen ilaçlarda ağrı azalmasını sağlayacaktır. Gebe bir kadın bu ilaçları alabilir. Ya da annenin antibiyotik tedavisi de iltihaplı bölgenin kuruması amacıyla doktoru tarafından ön görülmesi sonucunda alabilir.
Zona Hastalığı Komplikasyonları
Zona hastalığı bazı kişilerde tehlikeli bir durumun oluşmasına neden olacaktır. Bu tehlike içerisinde ciddi komplikasyonların gelişmesine neden olur. Hastalık iyileşmesi sonucunda yara izi kalması gibi bir görüntü açısından insanı rahatsız edecek durum söz konusu olabilir. Tehlikeli bir durum olabilir.
Göz bölgesinde oluşması durumunda ya da kulak bölgesinde oluşması sonucunda hastalarda görme kaybının oluşması ya da işitme kaybının olması söz konusu olacaktır. Göz bölgesinde olması durumunda hastanın korneasının etkilenecek olduğu unutulmamalıdır. Açık yaralar ve kabarcıkların oluşması durumunda kişilerde şiddetli olan enfeksiyon geçirilmesi ve iltihaplı bölgede yara izi kalmasına neden olacak sorunların oluşmasına neden olacaktır. Sinirleri etkileyecektir. Sinirler üzerinde oluşacağı için hastalığın yüz felci gibi durumların olmasına neden olacaktır. İç organlarında etkilenmesine neden olacak bir durum gelişmesi durumunda hastanın zattüre gibi sorunlarının oluşmasına neden olacaktır. Beyinde iltihap oluşması ya da omurilik iltihabının oluşması sonucunda hastanın menenjit geçirmesi gibi durumların oluşması sonucunda hayatı tehdit edecek olan sorunların oluşmasına da neden olur.
Zona Hastalığı Tedavisi
Zona hastalığının herhangi bir kalıcı tedavisi bulunmamaktadır. Uygulanacak olan tedavi sadece kişinin belirtilerini yok etme konusunda hafifletmeyi sağlamaktadır. Bunun için antiviral ilaçların kullanılması kişinin ağrısını azaltma konusunda ve iyileşme konusunda hızlandırmak için uygulanacaktır. Bazı hastalarda iltihap görülecektir. Bunu yok etmek için antibiyotik tedavisine başlanabilir. İbuprofen tarzında olan ilaçlar kişilerin antiinflasyon ilaçlar ile birlikte kullanılması ise ağrının ve şişkinliğin yok olmasını sağlayacaktır. Kaşıntı tedavisinde hastaya reçete edilecek olan ilaçlar arasında antihistaminler bulunmaktadır. Ayrıca uyuşturucu kremlerin de reçete edilmesi ve bölgenin sürekli olarak nemli kalması için hastanın vazelin tarzında yoğun nemlendirecek bir krem kullanmaları tavsiye edilmektedir.
Zona Hastalığını Önleme
Zona en sıklıkla yaşlı insanlarda görülmektedir. 60 yaşını geçkin olan insanların çocukluk ya da ergenlik dönemi içerisinde geçirmiş olduğu suçiçeği sonucunda sahip olacağı herpes zoster virüsünün bu yaşlarda kişilerin bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucunda sıklıkla görülmektedir. Bu nedenle de son yıllarda tıp gelişmesi sonucunda herpes zoster aşısı vurulmaları tavsiye edilmektedir.
Zona hastalığının tehlikeli semptomları ve komplikasyonları olacaktır. Bu durum kişilerin hayatını ciddi oranda olumsuz yönde etkilemesi ile bilinmektedir. Küçük yaşta çocuklara her zaman için suçiçeği aşısı yaptırılması gerekmektedir. Bir kişide herpes zoster varsa bu bulaşıcıdır. Fakat daha önceden suçiçeği geçirmemiş olan bir hastaya daha çok bulaşacaktır. Suçiçeğini geçirmiş olan bir hastaya bulaşmaz. Bu nedenle de aşı yaptırmanız her zaman için sizi ya da çocuklarınızı bu virüse karşı koruyacaktır. 60 yaş üzerinde olan kişilerin ise zona aşısı yaptırmaları belirtilerin ve komplikasyonların olmasını engelleyecektir. Yara izi olmaması için bölgenin kaşınmaması gerekmektedir. Ayrıca kafada olması durumunda hastalığın beyni etkileyecek olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle de vakit kaybetmeden doktora gidilmesi gerekmektedir. Zona hastalığı yaşamakta olan bir kişinin mutlaka bulunan bölgeyi nemli tutması gerekmektedir. Ayrıca vitamin bakımından da D ve B vitaminleri alması gerekmektedir. Döküntü oluşacaktır. Bu döküntüleri her zaman için kapalı tutulmalı ve başkalarına bulaşmaması için kişilerle temas içerisinde olmaması gerekmektedir.
Bağışıklık sisteminin her zaman güçlü olmasını sağlamalı ve kişinin sık sık ellerini yıkaması da gerekmektedir.
Zona hastalığı için dermatolog uzmanına gidilmesi ve doktor tarafından önerilen ilaçların reçete edildiği gibi kullanmasının yanı sıra hastanın mutlaka beslenmesine de dikkat etmesi gerekmektedir.
Zona Belirtileri ve Tedavisi
Zona bir enfeksiyon sonucunda hastanın yaşayacak olduğu sorun olmaktadır. Su çiçeği enfeksiyonu sonrasında ortaya çıkacak ve kişilerin sinir sisteminde ve sinir ucunda yıllar boyunca yaşayacaktır. Herpes zoster olarak bilinmektedir. Kişilerde meydana gelecek olan belirtileri arasında birçok belirti görülmektedir. Bunlar sıklıkla ağrı ve yanma ile başlayacak içi su dolu olan kabarcıkların meydana gelecek olduğu ve boyun ya da vücut bölgesinde kabarcıkları deri döküntüsü ve kırmızı lekeler görülecektir. Kaşıntı oluşacağı gibi yüksek ateş meydana gelir. Kişilerde baş ağrısı ve yorgunluk oluşacaktır. Ciddi komplikasyonlarına olmasına neden olabilir. Kalıcı görme bozukluğunun olması, işitme kaybı ya da baş dönmesi dil üzerinde olması sonucunda tat kaybının oluşması söz konusu olacaktır.
Zona hastalığı yaşamakta olan bir kişi dermatolog uzmanına gitmesi gerekmektedir. Doktora giderek tarafından yapılan fiziksel muayene sonrasında tanı konulacak ve uygun tedavi başlanacaktır. Hastalığın kalıcı bir tedavisi olmadığı, virüsün sinir sistemi ve sinir ucunda ömür boyu yaşayacaktır. İnsanların bağışıklık sisteminin çökmesi sonucunda hastalığın alevlenmesi söz konusu olacaktır. Hastalığın oluşması, hastalığın iyileşme süresi lezyonların durumuna bağlı olmaktadır. Hastalığın ilk başladığı zamanlarda belirtileri şunlar olmaktadır:
- Kaşıntısı;
- Kırmızı lekeler;
- Kulaklar;
- Yüz bölgesinde döküntü;
- Titreme;
- İçi su dolu kabarcıklar;
- Yorgunluk;
- Güçsüzlük.
Hastalığın tedavisine başlandıktan sonra iyileşme süresi 10 ile 28 gün arasında değişiklik göstermektedir. Bunun tedaviye bağlı olarak ya da kişilerde meydana gelen zona büyüklüğüne ve derinliğine bağlı olarak iyileşme süresi bazı durumlarda kişilerde uzama olması da söz konusu olabilir. Zona belirtileri başlaması durumunda, kaşıntı ve yanma sonucunda hemen doktora giderek hastanın daha kısa süre içerisinde iyileşmesi için kısa süre içerisinde tedavisinin yapılması gerekmektedir.
Zona hastalığı için bazı kişiler risk altında olmaktadır. 60 yaş üzerinde olan kişilerde HIV pozitif olan hastalarda, kanser hastalarında kemoterapi gören kişiler ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde hastalık şiddetli bir şekilde yapılmaktadır.
Dermatolog tarafından fiziksel muayene sırasında hastalığın birçoğunun teşhisi yapılabilmektedir. Bazı kişilerde ise cilt üzerinden deri örneği alınarak ve kabarcıkların içerisinde ki sıvıdan örnek alınarak biyopsi yapılması gerekmektedir. Bunun sonucunda virüs tam olarak tespit edilecek ve hastalığın tedavisi de sağlanmış olacaktır. Zona hastalığının kalıcı bir tedavisi bulunmamaktadır. Yapılan tedavi yolları zona hastalığı çıkması durumunda hastalığın kısa süre içerisinde iyileşmesini sağlayacaktır. Enfeksiyonun çok şiddetli olmamasını ve süresini kısaltmak amacıyla bir takım ilaçlar reçete edilecektir.
Antiviral ilaçlar: Daha çok içeriği asiklovir, valasiklovir ve famsiklovir etkin maddesine sahip olan ilaçlar reçete edilecektir. Bunları doktor tarafından reçete edilmesi sağlanacaktır. Ağrı çok şiddetli boyutlarda olacaktır. Ağrının azalması sonucunda kişilerde daha rahat edeceklerdir. Bu ilaçlar aynı zamanda da iyileşmeyi hızlandırmayı da sağlayacaktır. Doktor tarafından önerilen şekilde ilacın dozu ayarlanmalı ve tüketilmesi gerekmektedir. Genellikle doktor tarafından gün içerisinde 2 ile 5 arasında kullanmaları gerekmektedir.
Antiinflamasyon ilaçlar: İlaçların kullanımını her zaman için doktor tarafından reçete edilmesi ve zaman geçmeden kullanılması gerekmektedir. İbuprofen tarzı ilaçlar oluşan şişkinliği azaltacak ve kişinin ağrısı olacağı için bu ağrının azalmasını da sağlayacaktır. ilaçlar oral yolla alınması uygun olacaktır. 6 ile 8 saat arasında bir kullanılması gerekmektedir.
Analkezikler: İlaçların kullanımı mutlaka doktorun kontrolünde olması gerekmektedir. Gün içerisinde bir ya da iki defa reçete edildiği şekilde oral yolla kullanılması gerekmektedir. Bazı kişilerin ağrısı çok şiddetli olacağı için doktor tarafından analjezikler dışında da narkotik ilaçlar reçete edilebilir.
Antikonvulsanlar: Oral yolla kullanılmaktadır. Ayrıca hastaya uzun süreli ağrısının olması durumunda antidepresanlar da reçete edilmesi söz konusu olabilir. Gün içerisinde bir ya da iki defa alınması ve doktorun önerdiği doz ve kullanım şeklinde kullanılması tavsiye edilmektedir. Zona Tedavisinde etkili olan ilaçlar grubunda olmaktadır.
Antihistaminler: Her 8 saatte bir doktorun önerdiği şekilde kullanımının uygun olacağı unutulmamalıdır. Ayrıca Difenhidramin özelliğine sahip olan ya da Benadril tarzında olan ilaçlarda oral yolla kullanmak amacıyla hastanın kaşıntısını reçete etmek amacıyla kullanılacaktır. Her zaman için düzenli kullanımı hastaların iyi gelir mi sorusuna yanıt olarak iyi geleceği unutulmamalıdır. Birçok hasta tedavisi var mı sorusunu sormaktadır. Kalıcı tedavisi olmayan bu hastalığın semptomlarını hafifletmek ve belirtilerini azaltmak amacıyla kullanılmaktadır.
Kremler: Birçok krem doktora gidilir ve reçete edilir. Hastalığın nasıldır sorusunu en iyi cevabı doktorunuz verecektir. Bunun için kullanılacak olan uyuşturucu kremler ve jeller ayrıca lekelenmeyi azaltmak amacıyla da kremler kullanılması söz konusu olacaktır. Bu kremler lokal bölgeye sadece sürülmesi gerekmektedir. Gün içerisinde birkaç defa kullanılır. Zona hastalığının olduğu bölgeye ince bir tabaka şeklinde uygulanacaktır.
Kapsasin: Lokal bölgeye sadece uygulanması gereken bir ilaç olmaktadır. Zona hastalığının belirtileri iyileştiği zaman herpetik nevraliji adı verilen sinir ucunun ağrısını azaltma konusunda yardımcı olacaktır. Doktorun önerdiği şekilde kullanılacaktır.
Zona Hastalığı Doğal Tedavisi
Zona hastalığı yaşamakta olan bir kişinin mutlaka beslenmesine dikkat etmesi gerekmektedir. Yeşil yapraklı sebzelere ve C vitamini açısından zengin olan yiyeceklere önem vermelidir. Hastanın başka çaylar tüketmesi yerine kuşburnu çayını tüketmesi tavsiye edilmektedir. Zona hastalığına iyi gelmektedir. Ayrıca lahana haşlandıktan sonra lahana ezilerek elde edilen su içilmesi de sedef hastalığına faydalı olacak ve iyi gelecek doğal tedavi yolu olmaktadır.
Halk arasında gece yanığı olarak da bilinen ve şiddetli ağrılara yol açan zona hakkında merak edilenleri haberimizde bulabilirsiniz… Zona nedir? Zona hastalığının nedenleri, belirtileri ve tedavisi…
ZONA HASTALIĞI NEDİR?
Zona hastalığı suçiçeğine de neden olan varicella-zoster virüsünün neden olduğu bir enfeksiyondur. Suçiçeği enfeksiyonu bittikten sonra bile virüs, zona olarak yeniden harekete geçmeden yıllarca sinir sisteminizde yaşayabilir ve vücut savunma sisteminin zayıflaması ile genellikle 50 yaştan sonra ortaya çıkar. Zona ayrıca herpes zoster olarak da adlandırılabilir.
Bu tip viral enfeksiyon ağrı ve yanmaya neden olabilen kırmızı deri döküntüsü ile karakterizedir. Zona genellikle vücudun bir tarafında, tipik olarak gövde, boyun veya yüzde bir kabarcık şeridi olarak görünür. Çoğu zona hastalığı iki üç hafta içinde kendiliğinden geçer. Zona hastalığı nadiren aynı kişide bir kereden fazla meydana gelir.
ZONA HASTALIĞININ NEDENLERİ
Çoğu insan suçiçeği geçirir (genellikle çocukken). Suçiçeği geçirdikten sonra virüs tamamen kaybolmaz. Bazı virüs parçacıkları omuriliğinizin yanındaki sinir köklerinde etkisiz bir şekilde kalırlar. Hiçbir zararı yoktur ve belirtilere sebep olmazlar. Anlaşılamayan nedenlerden ötürü, virüs yıllar sonra tekrar çoğalmaya başlayabilir (reaktivasyon). Yeniden aktive olan virüs, sinir boyunca ciltte zedelenmeye neden olur.
Bağışıklık sistemi zayıflamış olan insanlarda, özellikle kanser hastalarında, kemoterapi ve radyoterapi tedavisi alan hastalarda, kemik iliği nakli veya organ nakli olan hastalarda, zatürre geçiren hastalarda ve AIDS gibi ciddi rahatsızlık geçiren hastalarda virüs kolaylıkla aktive olur.
Zonanın diğer nedenleri olarak da; yaşlanma, romatizmal hastalıklar gibi kronik sağlık sorunları, dengesiz beslenme ve bazı ilaç kullanımları sayılabilir.
Sağlıklı cilt için bilmeniz gerekenler
Zonanın ilk belirtileri genellikle ağrı ve yanmadır. Ağrı genellikle vücudun bir tarafında bulunur ve küçük yamalar halinde oluşur ve bunu genellikle kırmızı bir döküntü izler.
Döküntü özellikleri şunlardır:
– Kırmızı yamalar
– İçi sıvı dolu kabarcıklar
– Omurgadan gövdeye doğru bir döküntü
– Yüz ve kulaklarda döküntü
– Kaşıntı
Bazı insanlar ağrıların ve zona döküntülerin ötesinde semptomlar yaşarlar. Bu belirtiler arasında şunlar olabilir:
– Ateş
– Titreme
– Baş ağrısı
– Yorgunluk
– Kas Güçsüzlüğü
Sinirleri etkileyen zona virüsüne erken müdahalede geç kalındığında işitme kaybı, görme kaybı, yüz felci, kasların oynatılamaması, enfeksiyon gibi daha ciddi belirtiler de ortaya çıkabilir.
ZONA HASTALIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİR?
İlk 24-48 saat içinde anti-viral tedavi erken iyileşmeyi sağlayabilmekte, komplikasyonları önleyebilmekte ve sonrasındaki gözlenebilecek ağrı süresini azaltabilmektedir. Tanı konulur konulmaz tedaviye başlanması hastanın rahatlamasını sağlar. Tedavide virüslere karşı ilaçlar, B vitaminleri, lokal pansumanlar, kremler ve ağrı kesiciler kullanılır. Daha önce suçiçeği geçirmemiş olan kişilere bulaşma riski vardır. İstirahat ve sıvı alınması iyileşmeye katkıda bulunmaktadır.
Yaraların iyileşmesini takiben, özellikle 60 yaş üstü hastaların yaklaşık %40’ında “postherpetik nevralji” olarak adlandırılan ağrılı bir dönem gelişebilir ve bu dönem 12 aya kadar uzayabilir. Bu dönemde, bazı diğer ağrılı durumlarda da kullanılabilen ve ağız yoluyla alınan antidepresanlar, bazı nöbet önleyici ilaçlar ile sürülerek kullanılan merhem ve kremler önerilebilir
Cilt sağlığı için 7 adım
Bazı virüsler hem çocuklukta hem de yetişkinlik döneminde sizi hasta edebilir. Bu virüslerinden biri olan varisella zoster, çocukluk döneminde suçiçeğine neden olurken yetişkinlikte herper zoster, yani zona hastalığına yol açar. Peki Zona hastalığı nedir? Zona hastalığının nedenleri, belirtileri ve tedavisi… Merak ettiğiniz her şey haberimizde…
ZONA HASTALIĞI NEDİR?
Zona hastalığı suçiçeğine de neden olan varicella-zoster virüsünün neden olduğu bir enfeksiyondur. Suçiçeği enfeksiyonu bittikten sonra bile virüs, zona olarak yeniden harekete geçmeden yıllarca sinir sisteminizde yaşayabilir ve vücut savunma sisteminin zayıflaması ile genellikle 50 yaştan sonra ortaya çıkar. Zona ayrıca herpes zoster olarak da adlandırılabilir.
Bu tip viral enfeksiyon ağrı ve yanmaya neden olabilen kırmızı deri döküntüsü ile karakterizedir. Zona genellikle vücudun bir tarafında, tipik olarak gövde, boyun veya yüzde bir kabarcık şeridi olarak görünür. Çoğu zona hastalığı iki üç hafta içinde kendiliğinden geçer. Zona hastalığı nadiren aynı kişide bir kereden fazla meydana gelir.
Çoğu insan suçiçeği geçirir (genellikle çocukken). Suçiçeği geçirdikten sonra virüs tamamen kaybolmaz. Bazı virüs parçacıkları omuriliğinizin yanındaki sinir köklerinde etkisiz bir şekilde kalırlar. Hiçbir zararı yoktur ve belirtilere sebep olmazlar. Anlaşılamayan nedenlerden ötürü, virüs yıllar sonra tekrar çoğalmaya başlayabilir (reaktivasyon). Yeniden aktive olan virüs, sinir boyunca ciltte zedelenmeye neden olur.
Bağışıklık sistemi zayıflamış olan insanlarda, özellikle kanser hastalarında, kemoterapi ve radyoterapi tedavisi alan hastalarda, kemik iliği nakli veya organ nakli olan hastalarda, zatürre geçiren hastalarda ve AIDS gibi ciddi rahatsızlık geçiren hastalarda virüs kolaylıkla aktive olur.
Zonanın diğer nedenleri olarak da; yaşlanma, romatizmal hastalıklar gibi kronik sağlık sorunları, dengesiz beslenme ve bazı ilaç kullanımları sayılabilir.
Cilt kuruluğu yapan alışkanlıklar!
Zonanın ilk belirtileri genellikle ağrı ve yanmadır. Ağrı genellikle vücudun bir tarafında bulunur ve küçük yamalar halinde oluşur ve bunu genellikle kırmızı bir döküntü izler.
Döküntü özellikleri şunlardır:
– Kırmızı yamalar
– İçi sıvı dolu kabarcıklar
– Omurgadan gövdeye doğru bir döküntü
– Yüz ve kulaklarda döküntü
– Kaşıntı
Bazı insanlar ağrıların ve zona döküntülerin ötesinde semptomlar yaşarlar. Bu belirtiler arasında şunlar olabilir:
– Ateş
– Titreme
– Baş ağrısı
– Yorgunluk
– Kas Güçsüzlüğü
Sinirleri etkileyen zona virüsüne erken müdahalede geç kalındığında işitme kaybı, görme kaybı, yüz felci, kasların oynatılamaması, enfeksiyon gibi daha ciddi belirtiler de ortaya çıkabilir.
ZONA HASTALIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİR?
İlk 24-48 saat içinde anti-viral tedavi erken iyileşmeyi sağlayabilmekte, komplikasyonları önleyebilmekte ve sonrasındaki gözlenebilecek ağrı süresini azaltabilmektedir. Tanı konulur konulmaz tedaviye başlanması hastanın rahatlamasını sağlar. Tedavide virüslere karşı ilaçlar, B vitaminleri, lokal pansumanlar, kremler ve ağrı kesiciler kullanılır. Daha önce suçiçeği geçirmemiş olan kişilere bulaşma riski vardır. İstirahat ve sıvı alınması iyileşmeye katkıda bulunmaktadır.
Yaraların iyileşmesini takiben, özellikle 60 yaş üstü hastaların yaklaşık %40’ında “postherpetik nevralji” olarak adlandırılan ağrılı bir dönem gelişebilir ve bu dönem 12 aya kadar uzayabilir. Bu dönemde, bazı diğer ağrılı durumlarda da kullanılabilen ve ağız yoluyla alınan antidepresanlar, bazı nöbet önleyici ilaçlar ile sürülerek kullanılan merhem ve kremler önerilebilir
Cilt kanserinden korunmanın yolları
Zona, Varisella Zoster virüsünün (VZV) yol açtığı bir deri hastalığıdır. Bu virüs aynı zamanda Herpes Zoster ile aynı aileden geldiği için etkenleri arasında bu virüs de yer almaktadır. Kişinin bağışıklık sitemi zayıfladığında ve vücut direnci düştüğünde ortaya çıkar. Kişiden kişiye temas etme, hapşırma ve öksürme esnasında damlacık yoluyla bulaşabilmektedir. Halk arasında gece yanığı olarak da bilinmektedir.
Vücutta kabartı ve kızarıklık olarak deri üzerinde ortaya çıkan hastalık en fazla 1 ay içerisinde tamamen iyileşir ama sinir hücreleri üzerinde bulunduğundan uzun süren ağrılara neden olabilecektir. Hastalık vücudun tek bir tarafında görülür ve en belirgin belirtisi ise yüksek ateştir. Bu şekilde başlayan hastalık zamanla kabartılarla kendini belli edecektir.
Genellikle 50 yaş üstü kişilerde ortaya çıkan hastalık, sıklıkla egzama ile karıştırılmaktadır. Bu nedenle tanı koyma konusunda zaman zaman gecikme olabilmektedir. Ayrıca hastalığın semptomları arasında yer alan ağrılar da genellikle kalp ve safra kesesi sorunlarına yorulduğu için bu da teşhis konma konusunda hekimi yanıltabilmektedir.
Zona Hastalığı Nedir?
Su çiçeği geçirmiş olan kişilerde yerleşen virüsün seneler sonra ya da birkaç ay sonunda ortaya çıkması olayıdır. Halk arasında kuşak hastalığı veya gece yanığı isimleri ile de bilinir. İlk olarak ateşle ve deride kızarıklıkla kendini belli eden hastalık zamanla derinin tek tarafında oluşan su toplamış kabarcıklarla tam anlamıyla ortaya çıkacaktır.
Zona hastalığı, su çiçeğine bağlı olarak ortaya çıkan bir deri hastalığıdır. Önceden su çiçeği geçirmiş olan kişilerde ortaya çıkan zona hastalığı çok ilginç özellikler gösterir. Mesela bu hastalığa yakalanan bir kişi bir çocuğa su çiçeği hastalığını bulaştırabilirken, zona hastalığını bulaştırmayacaktır.
Çünkü zona hastalığının temelinde su çiçeği hastalığına neden olan virüsler yatar. Bu virüsler uzun yıllar boyunca insan vücudunda barınabilir ve sinir hücrelerinde bulunduğundan uygun bir dönemde ortaya çıkabilir.
Bir tür deri hastalığı olan zona, sıklıkla 50 yaş üzerinde görülmekle birlikte, her yaş grubunda meydana gelebilmektedir. Varicella zoster virüsünün neden olduğu hastalık, duyusal sinir hücrelerini tutarak, ağrılı deri döküntülerine yol açar. Bu hastalığın; oral, oftalmi, otik ve kranial olmak üzere farklı tipleri bulunmaktadır.
Genellikle vücudun bir tarafında görülür. En nadir ise diz ve dirsek kısımlarında meydana gelir. Deride meydana gelen kabarcıklar oluşmaya başladıktan üç gün sonra en yaygın halini almaktadır. Üçüncü günün sonunda kabarcıklar patlar ve kabuk halini almaya başlar. Hastalık boyunca kişi ağrı ve ateş gibi şikayetlerde bulunabilmektedir. Bunun yanında lenf bezleri de şişebilir ki bu daha ileri bir seviye olduğunun işaretidir.
Ortalama 2-3 haftada iyileşen hastalık nadiren de olsa aylar sürebilir. Hastalık geçip, cilt tamamen temizlense bile virüs vücutta uyur vaziyette kalmaktadır. Yeniden ortaya çıkmak için ise uygun zamanı bekler. Kişinin vücut direnci azaldığında, bağışıklık sistemi zayıfladığında ya da stres ve üzüntü gibi psikolojik durumlar içerisinde olduğunda yeniden nükseder.
Zona Hastalığının Nedenleri Nelerdir?
Zona hastalığının temelinde stres, travma, aşırı üzüntü gibi bağışıklık sistemini zayıflatan psikolojik durumlar yatmaktadır. Vücudun hastalıklarla savaşmasında görevli olan bağışıklık sistemi zayıfladığı an her türlü virüs kolaylıkla yerleşip çoğalabilecektir. Zona hastalığına sebep olan ise Herpes Zoster virüsüdür. Bu sebeple zona için Herpes zoster hastalığı ifadesi de kullanılmaktadır.
Bunların haricinde; beslenme düzenine özen göstermemek, sağlıksız gıdalar tüketmek, bazı ilaçlar, yaşlanma, romatizmal hastalıklar ve kanser tedavisi görüyor olmak da zonaya sebep olan faktörler arasındadır.
Zona Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Zona hastalığı ilk olarak aşırı stres ve üzüntü durumlarında kendine uygun ortam bularak deri yüzeyine çıkar. Aslında ciddi bir hastalıktır, zaten kendini ilk olarak yüksek ateşle belli edecektir. Halsizlik ve yorgunluk ateşe eşlik eden diğer belirtilerdir. Ayrıca bu hastalığın oluşum aşamasında organların sinir uçlarında ağrı hissedilir.
Bu ağrı yalnızca tek taraflı olarak vücutta ortaya çıkar. Sonrasında ise deride kabarıklar ve su toplama ile devam eder. Hastalık ilerledikçe bir çizgi halinde vücudun tek tarafını kaplar. Hastalığın belirtileri kişinin yaşına ve genel sağlık durumuna göre değişebilmektedir.
Bağışıklık sistemi zayıf kişilerde belirtiler uyutmayacak ve günlük yaşamını olumsuz şekilde etkileyecek ölçüde ağır olmaktadır. Deri döküntülerinden önce genellikle ağrılar meydana gelir. Ağrının olduğu bölgeye göre genellikle kalp, safra kesesi, apandist ve böbrek ağrıları ile karıştırılmaktadır.
Döküntüler ortaya çıktıktan yaklaşık 3-4 gün sonra yapılan tedavi en etkili sonucu vermektedir. Son derece ciddiye alınması gereken hastalığın tedavisine geç kalındığında; görme ve işitme kaybı, yüz felci, kasların oynatılamaması ve enfeksiyon gibi daha önemli sorunlar doğabilir. Sinirleri etkileyen bir hastalık olduğu için ihmal edilmemelidir.
Zona Bulaşıcı mıdır?
Bu tür deri hastalıklarında insanların merak ettiği ilk konu bulaşıcı olup olmadığıdır. Zona bulaşıcı bir hastalık değildir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken son derece önemli bir ayrıntıya değinmeden geçmeyelim. Hastalık geçse dahi virüs vücutta uyur vaziyette durmaktadır.
Açık bir yaradan başka kişiye geçebilir. Fakat ortaya çıkan hastalık zona değil, suçiçeği olacaktır. Eğer daha önce suçiçeği geçirdiyseniz veya aşılı iseniz zona bu durumda da bulaşıcı olmaktan çıkacaktır.
Zona Hastalığından Korunma Yolları Nelerdir?
Zona hastalığı her yaştan kişide görülebilse de 50 yaş üstü kişilerde daha sık olarak ortaya çıkar. Bu hastalık virüsü vücutta bulunuyor olabilir ama ortaya çıkmasında stres ve sinir etkilidir.
Hamilelik döneminde yaşanan zonanın bebeği etkilemediği bilinse de sinir uçlarını tutan bir hastalık olduğu için işitme ve görme kaybı gibi ciddi yan etkiler ortaya çıkabilmektedir.
Bu yüzden stresten, sinirden ve aşırı acı durumlarından olabildiğince uzak durmak gerekecektir. Böylece hastalığın otaya çıkması engellenebilir. Ancak en önemli korunma yöntemi sağlıklı beslenerek bağışıklık sisteminizi güçlendirmektir.
Zona Hastalığının Tedavisi Nedir?
Yapılan tüm engellemelere rağmen hastalık belirtileri gözleniyorsa ilk olarak bir doktora başvurmakta yarar vardır. Zona her ne kadar önemsenmese de deri için oldukça tehlikelidir. Ayrıca organların sinir hücrelerinde de aşırı bir ağrıya sebep olur.
Bu nedenle olabildiğince çabuk bir şekilde müdahale edilmesi gerekir. Aksi halde zona vücutta tek taraflı olarak her yanınızı sarabilir. Zona vücuttaki savunma sistemine karşı bir saldırı olarak düşünülebilir, o zaman alınacak olan önlemler şu şekilde sıralanabilir;
- İlk olarak vücudun savunma sistemi güçlendirilmelidir. Bunun için vücuda B vitamini takviyesi yapılacaktır.
- Hasta vücudundan sağlık eşiğini yukarı çekmek için düzenli ve dengeli beslenmelidir. Doktoru ile birlikte hazırlayacağı bir sağlıklı beslenme programı hastalığın tedavisi için gereklidir.
- Mısır, limon, elma, badem, lahana gibi yiyeceklerden fazlaca tüketilerek vücudun tüm ihtiyaçları karşılanmalıdır.
- Çeşitli kimyasallar, deterjanlar, sentetik kumaşlar ve kozmetik ürünlerden hastalık süresince uzak durmak gerekir. Bu tür yapay maddeler hastalığı ilerletmektedir.
- Papatya vücudu sakinleştiren bir bitkidir. Sinir sistemi üzerinde etkili olan bitkinin zona hastalığı süresince tüketilmesi kişinin sinir hücrelerindeki ağrıları dindirmek adına oldukça faydalı olacaktır. Papatya çiçeğinden yapılmış çayın sadece zona üzerinde değil, daha birçok hastalık üzerinde faydası bulunmaktadır.
- Isırgan otu, adaçayı, melisa gibi bazı otların zona tedavisinde destekleyici olduğu bilinmektedir. Bunlar ilk olarak çay şeklinde tüketilir. Gerekli görülürse suyunun hastalıklı bölgeye sürülmesi ve bu şekilde müdahale edilmesi mümkündür.